İNEGÖL MUTFAĞI
DAMAKLARDAKİ EŞSİZ LEZZET “İNEGÖL MUTFAĞI”
Sanayisi, tarımı ve turizmiyle dikkat çeken İnegöl, gastronomi alanında yaptığı atılımlar ve kendine has lezzetleriyle de damakları süslüyor. İnegöl Köftesi başta olmak üzere bölgeye ait pek çok lezzet, İnegöl Mutfağı çalışmasıyla gün yüzüne çıkarılıyor.
İnegöl Belediyesi; sanayi, tarım ve turizm değerlerinin yanında zengin bir mutfağa sahip olan şehrin lezzet haritasını mercek altına aldı. Gastronomi alanında yapılan çalışmalarla şehrin eşsiz lezzeti İnegöl Köftesinin yanında, bölgeye ait pek çok lezzet yeniden gün yüzüne çıkarılıyor.
BAŞKAN TABAN GASTRONOMİ ALANINDAKİ HEDEFLERİNİ ANLATTI
İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, belediye eliyle sürdürülen gastronomi çalışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İnegöl’ün lezzet haritası ve İnegöl Mutfağı çalışmalarının gizli kalmış lezzetleri gün yüzüne çıkarma adına önem arz ettiğini kaydeden Başkan Alper Taban, İnegöl Köftesinin tarihi ve bu alandaki hedeflerinden de söz etti.
ASIRLIK LEZZET İNEGÖL KÖFTESİ
İnegöl Köftesinin tarihi ve markalaşma sürecini anlatan Başkan Taban, “İnegöl köftesinin en belirgin özelliği, içerisinde herhangi bir katkı maddesinin bulunmayışıdır. İnegöl köftesinin tarihi; 1842 yılında Bulgaristan’ın Filibe iline bağlı Pazarcık ilçesinde dünyaya gelen Mustafa Efendi’nin 15 yaşındayken babası İbrahim Efendinin yanında aile mesleği olan köfteciliğe başlaması ve İnegöl’e göç etmesine dayanıyor. 1893 yılında 2 erkek ve 4 kız çocuğuyla birlikte İnegöl’e gelen Mustafa Efendi, o dönemlerde Bursa-Ankara karayolunun geçtiği bugünün çarşı merkezindeki işyeriyle İnegöl Köftesinin temellerini attı. Mustafa Efendinin çocukları da küçük yaşlarda köftecilik mesleğine hizmet etmeye başlayarak her bir çocuğu ve torunları kuşaktan kuşağa bugüne kadar İnegöl Köftesine büyük hizmetler vermiştir. Öyle ki, ünlü işadamı Vehbi Koç ‘Hatıralarım’ isimli kitabında İnegöl Köftesi ve Mustafa Efendinin oğlu Mehmet Besler’in isminden övgüyle söz etmiştir. O günden bu yana İnegöl Köftesi önce damaklarda bıraktığı lezzetle adını duyurmuş, ardından hafızalarda da yer edinerek bugün ulusal bir değer haline dönüşmüştür” dedi.
2005 YILINDA COĞRAFİ İŞARET ALINDI
Başkan Taban, şehrin gastronomi anlamındaki en değerli ürünü olan İnegöl Köftesinin bugün patentli yiyecek olarak tescillendiğini de hatırlatarak; “2005 yılında İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası, Türk Patent Enstitüsüne başvuruda buldu. Bu tarihte İnegöl Köftesi Coğrafi işaret olarak tescillendi” diye konuştu.
EN LEZZETLİ KÖFTE, İNEGÖL KÖFTESİ
Alper Taban, yapılan bir araştırmada Türkiye’de 291 köfte çeşidi olduğu bilgisine ulaşıldığını, ancak en lezzetli köftenin İnegöl Köftesi olduğunu ve İnegöl Köftesi olduğunu vurguladı.
İNEGÖL MUTFAĞI İLE SAKLI KALMIŞ LEZZETLER GÜN YÜZÜNE ÇIKIYOR
Belediye olarak gastronomiyi de içerisinde barındıran ve şehrin tarihi-kültürel varlıklarını, gelenek ve göreneklerini ayağa kaldırmak üzere yeni bir çalışma başlattıklarını dile getiren Alper Taban, “Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğümüz uhdesinde yürütülen çalışmayla bugüne dek pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış İnegöl’ün her bir metrekaresi, her bir köyü, mahallesi, sokağı mercek altına alınıyor. İnegöl’ü İnegöl yapan olguların gün yüzüne çıkarılması ve bu olguların kayıt altına alınarak gelecek nesillere birer bilgi mirası olarak bırakılması adına sürdürülen çalışma; tarihçi, sanat tarihçi, arkeolog, folklor ve sanat eğitmenlerinden oluşan uzman ekip tarafından yönetiliyor. Bu topraklarda yaşamış tüm medeniyetler bu şehre mührünü vururken, esasında bugünlerin İnegöl’ünü inşa etme noktasında da katkı sunmuşlardır. Bugün İnegöl; dinamik ticari hayatıyla, mobilyasıyla, tarihi yerleriyle, doğal güzellikleriyle, mutfak kültürüyle, önemli tarımsal ürünleriyle ve sayamadığımız daha pek çok değeriyle geleceğe daha umutla bakıyor. Bizler de 95 Kırsal Mahallemizin her açıdan mercek altına alınacağı bu çalışmanın şehrimize artı bir değer katacağına yürekten inanıyoruz. Bu çalışma kapsamında gastronomi de önemli bir başlık. Diğer hususların yanı sıra çalışma yapılan tüm bölgelerde geçmişin ve bugünün mutfak kültürü de inceleniyor. İnegöl 81 vilayetten ve bunun yanı sıra Kafkaslardan, Balkanlardan, farklı coğrafyalardan insanların bir araya gelerek uyum içerisinde yaşadığı bir şehir. Tabi dolayısıyla bir kültür birlikteliği gastronomi noktasında da çeşitliliği ortaya koyuyor. 95 kırsal mahallemize yönelik sürdürdüğümüz çalışmada saklı kalmış lezzetleri yeniden keşfedip gelecek nesillere aktarmak ve İnegöl Mutfağını oluşturmak için derliyoruz” açıklamalarında bulundu.
‘’İNEGÖL MUTFAĞI’’ HİZMETE GİRDİ
Gastronomi alanındaki ön hazırlık çalışmalarının devamında İnegöl’ün eşsiz lezzetleri ve geleneksel mutfağın enfes tatlarının yer aldığı bir projenin doğduğunu da hatırlatan Alper Taban, şöyle devam etti: “Tüm bu değerlerimizi bir çatı altında toplamak adına İnegöl Mutfağını kurduk. İlk aşamada şehrimizin lezzetlerinin yer aldığı mini bir sosyal tesis havasıyla ortaya çıkan İnegöl Mutfağı, otantik ortamıyla da dikkat çekiyor. Beşinci Mevsim Kültür Merkezimizde hayat bulan İnegöl Mutfağı, kısa sürede sunumları ve lezzetleriyle gelen herkesin hayran kaldığı bir mekan haline dönüştü. Burada şehrimizin eşsiz lezzetleri ve geleneksel tatlarını yaşatmak, gelen misafirlere ikram etmek adına başlayan serüven, inşallah ilerleyen dönemlerde İnegöl’ümüzün sosyal tesisi olacak. Uzun zamandır yapmış olduğumuz hazırlıkları bu mutfağımızda hayata geçiriyoruz.”
KEŞFEDİLEN LEZZETLER GELECEĞE TAŞINIYOR
Öte yandan, İnegöl Belediyesi belli bölgelerde saklı kalmış, keşfedilmeyi bekleyen şehrin eşsiz lezzetlerini yaygınlaştırmak adına sosyal medya üzerinden de bir dizi çalışma başlattı. Bunlardan da söz eden Alper Taban, “İstiyoruz ki şehrimizin lezzetleri köylerimizde birkaç kişinin hafızasında, yaşlılarımızın evlerinde saklı kalmasın. Bunları herkes bilsin, yapsın ve tüketsin. Gerçekten sayısız yemeğimiz ve lezzetimiz var. Bunları keşfettikçe zaman zaman sosyal medya hesaplarımız üzerinden videolu anlatımlarla yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Umarım yüzlerce yemek çeşidimiz gelecek nesillerin de damaklarını şenlendirecek. Ayrıca İnegöl’ün keşfedilen lezzetlerini düzenlediğimiz festivaller ile tanıtarak gelecek nesillere de aktarmaya devam ediyoruz.’’ dedi.
GASTRONOMİ ŞEHRİ İNEGÖL
Başkan Alper Taban, tüm çalışmaların bir hedefe yönelik gerçekleştirildiğini de belirterek; “Amacımız İnegöl’ün sanayi, tarım ve turizm değerinin yanına gastronomiyi de koyabilmek. Bu potansiyel var şehrimizde. Sadece yapmamız gereken saklı kalmış lezzetlerimizi gün yüzüne çıkarmak, duyurmak ve en güzel şekilde sunarak İnegöl mutfağını oluşturmak. Bu minvalde Gastronomi Şehri İnegöl’e adım adım ilerliyoruz” açıklamalarında bulundu.
AYNI ZAMANDA MEYVE ŞEHRİYİZ
İnegöl’ün meyveleriyle de ün saldığını belirten Başkan Alper Taban, ‘’Damak tadındaki lezzetlerin yanı sıra tarımın bir diğer ayağı olan meyvelerde de İnegöl olarak iddialıyız. Bunlardan örnek vermek gerekirse Türkiye’nin ilk dikili Yaban Mersini tarlası İnegölümüzde yer alıyor. Çilek’te ise yaklaşık 8 ay hasat sürüyor. Armut, şeftali, elma ve kiraz gibi meyveler de şehrimizde bolca üretilerek Türkiye’ye pazarlanıyor. Tüm bu değerlerimizle birlikte aynı zamanda ‘’Meyve Şehriyiz.’’ ifadelerine yer verdi.
İNEGÖL’ÜN ŞİFALI TOPRAKLARINDA BAHARATTA YETİŞİYOR
Doğal şifa kaynağı olarak adlandırılan baharatların da verimli İnegöl toraklarında yetiştiğini ifade eden İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, ‘’Şehrimizin bereketli topraklarında her derde şifa doğal baharat ürünleri de yetişiyor. İnegölümüzün çıbrıkası, nanesi ve kekiği bereketli topraklarımızdan toplanır. Toplanan bu ürünler doğal şifa kaynağı olarak adlandırılır. Doğal şifa kaynağı ürünler köylü pazarı başta olmak üzere Şifalı incimiz Oylat’ta yer alan çarşısında da tüketici ile buluşturulur.’’ dedi.
İlgili
MARMARA ADALAR
Bunları da beğenebilirsiniz

Dünya Mutfakları – Hindistan Gastronomi
Şubat 15, 2022
Gezi Rehberi – BOLU
Şubat 15, 2022