Medeniyetler şehri KÜTAHYA…
Kütahya zengin bir kültürel mirasa sahiptir. Germiyan ve Ahierbasan sokaklarında sokak boyunca sıralanan Kütahya Evleri; aslına uygun olarak hala yaşamaktadır. Kendine özgü iki ve üç katlı mimarileri, ahşap payandalı çıkmaları, pencere düzeni ve geniş saçakları ile eski konak kültürünün en güzel örneklerini bugüne taşımaktadır. Giriş katları mutfak, kiler, depo ve tarım araçları için taşlık olarak düzenlenmiş, oturma, yatma, yeme, içme ve yıkanma odaları üst katlara yapılmıştır.
Çinisi ile meşhur Kütahya; 14. y.y.’da Anadolu’nun en büyük şehriydi. Germiyanoğlu Beyliği’nin zenginliği, şap üretiminden kaynaklanıyordu. Çünkü tekstile boyayı yedirmek için şap kullanmak gerekir. Şap, tekstil sanayisinin imal edilmez bir maddesidir. Avrupa’da şap yoktu ve Anadolu’dan gönderilmekteydi. Bunun önemli merkezlerinden biri Kütahya’daydı. Bu yüzden muazzam bir gelir düzeyi sağlamaktaydı.
Geçmişte Lidya, Pers, Roma, Bizans, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı hakimiyeti olan Kütahya, milli mücadele yıllarında Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” komutunu Dumlupınar’da vermiş ve Başkomutan Meydan Muharebesi’nin sevk ve idare merkezi Zafertepeçalköy’den yürütülmüştür. Başkomutan Meydan Muharebesi 26 Ağustos 1922’de Afyonkarahisar-Kocatepe’den başlamış, 30 Ağustos 1922’de Dumlupınar’da büyük zaferle sona ermiştir. Dumlupınar Şehitliği, Kurtuluş Savaşı boyunca tüm cephelerde şehit düşen vatan evlatlarının anısına, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yaptırılmıştır. Şehitlik, Üç Komutan Anıtı, Milisler Anıtı, 500 kişilik sembolik şehit mezarları ve kitabeleri, Şehit Baba-Oğul Anıtı, Mehmetçik Anıtı, Namazgâh ve Şadırvan’dan oluşmaktadır.






Anadolu’daki en iyi korunmuş Zeus Tapınağı, Kütahya’nın Çavdarhisar ilçesinde bulunur. 15 bin kişi kapasiteli tiyatro ve tiyatroya bitişik nizamda yapılmış 13 bin 500 kişilik stadyum, iki hamam, dünyanın ilk ticaret borsa binası, sütunlu cadde, Kocaçay üzerinde ikisi ayakta kalmış beş köprü, iki agora, gymnasium, Meter Steunene kutsal alanı, nekropoller, antik bir bent, suyolları, kapı yapıları bulunmaktadır. Aizanoi antik kenti Efes, Bergama, Side gibi kentlerle çağdaştır.
Frig Tanrıçası Meter Steunene‘ye adanmış olan yer altı cellasına inen ve çatıya ulaşan bir merdiveni bulunmaktadır. Anadolu’daki en iyi koruna gelmiş İon düzenindeki tapınaklardan biri olan yapının bezemelerinden özellikle akroterleri ilgi çekicidir. Batı alınlığında orta akroter akant dalları ve yaprakları arasında Tanrıça Kybele‘nin büstüyle bezenmiştir. Doğu alınlık akroterindeyse Zeus büstü bulunmaktadır. Dört sütunlu avlusu ve agorasıyla M.S. 117-138 yılları arasında yapılmış tapınağın ön galeri duvarlarında; İmparotor Hadrian‘i ve Aizanoi için önemli hizmetler görmüş Apuleius‘u öven yazıtlar yer almaktadır.
Osmanlı obasının Söğüt ve Domaniç’e yerleşmesiyle belli bir dönem devlet idaresini eline alması ve devletin kuruluşunda hayati rol oynaması sebebiyle “Devlet Ana” olarak da anılan Hayme Ana Türbesi Domaniç Çarşamba’da bulunur.

Kütahya Sini Mantısı…
Kütahya Mutfağı’nın yöresel yemeklerinden en meşhuru Sini Mantısıdır çoğunlukta evlerde mercimekli ve kıymalı olarak yapılır.
Malzemeler
Hamuru için;
- 1 adet yumurta
- 1 su bardağı su
- 3 su bardağı un
İç harcı için;
- 2 yemek kaşığı sıvı yağ
- 1 adet soğan
- 1 su bardağı yeşil mercimek
- Yarım çay kaşığı karabiber
- 1 çay kaşığı kırmızı biber
Sosu için;
- 1 yemek kaşığı tereyağı
- 1 tatlı kaşığı domates salçası
- 3 su bardağı su
Üzeri için;
- Sarımsaklı yoğurt
- Tereyağında kızdırılmış nane
- Kırmızı toz biber
Hazırlanışı
İlk olarak hamurunu hazırlayalım. Yoğurma kabına yumurta ve ılık suyu alın. Yavaş yavaş un ekleyerek çok yumuşak olmayan bir hamur hazırlayın.
Hazırladığınız mantı hamurunun üzerini örterek dinlenmeye bırakın.
İç harcı için; yeşil mercimeği güzelce yıkadıktan sonra yumuşayana kadar haşlayın. Suyunu iyice süzdükten sonra kenara alın.
Sıvı yağda küp küp doğranmış soğanı pembeleşene kadar kavurun. Daha sonra yeşil mercimekleri ve kırmızı toz biber ile karabiberi ekleyip karıştırın.
İç harcımızı ocaktan alıp soğumaya bırakın.
Dinlenen hamuru 2 beze olacak şekilde bölün.
Bezelerden bir tanesini un yardımı ile mümkün olduğu kadar ince açın. Açtığınız hamuru kare şeklinde kesin.
İç harcı hamurlara bölüştürün ve kapatıp yağlanmış yuvarlak tepsiye dizin.
Tüm hamuru bu şekilde şekillendirdikten sonra mantıları önceden ısıttığınız 190 derece fırında hafif pembeleşene kadar pişirin.
Sos için tereyağını eritin ve salçayı ekleyerek kavurun.
Mantıları fırından alarak üzerine hazırladığınız sosu gezdirin.
Fırının derecesini 120 dereceye düşürerek mantıyı tekrar fırına sürün.
Ardından 10 dakika kadar suyunu çekene kadar fırında bekletin.
Servis için; üzerine sarımsaklı yoğurt ve tereyağında kızdırdığımız nane ve kırmızı toz biberi gezdirin. Afiyet olsun…
İlgili
Tarladan Sofraya"Karnabahar"
Bunları da beğenebilirsiniz

Gezi Rehberi – BOLU
Şubat 15, 2022
Kadim Tarihin Turizm Ülkesi Mısır
Şubat 15, 2022