Turizm

PAMUKKALE

Turizm merkezlerini ne zaman listelesek hemen kalem Pamukkale’yi yazar.  Pamukkale UNESCO tarafından belirlenen Dünya Miras Listesi‘nde yer alır. Termal turizmin cazibe merkezi olan Pamukkale; travertenlerin görsel zenginliği ile ziyaretçilerini hayran bırakmayı başarmıştır. Karahayıt köyü uluslararası termal merkez konumundadır. Sudan gelen şifa, kalp rahatsızlıkları, romatizma, sindirim, solunum, dolaşım ve deri rahatsızlıklarına iyi geldiği bilinmektedir. Termal kaynağın oluşturduğu jeolojik olaylar  traverten teraslarını daha da cazibeli hale getirmiştir. Ancak ziyaretçiler tarafından katlar üzerinde gezilmesi ve oynanması, henüz yumuşacık haldeki kalsiyum karbonatların ezilmesine, dağılmasına neden olduğu belirtilir. Travertenlere termal su kontrollü olarak belirli bir program dahilinde verildiği, fazla miktarda ve uzun süre aynı yere akıtılan suyun yosunlaşmaya ve travertenlerde hoş olmayan kirliliğe sebep olduğu uzmanlar tarafından aktarılır. Beyazlığın oluşumunda, hava şartları, ısı kaybı, akışın yayılımı ve süresinin etkili olduğu söylenir. Çökelme, termal sudaki karbondioksit ile havadaki karbondioksit dengeye gelinceye kadar devam eder.

Aslında ölmeden önce mutlaka görülmesi gereken yerdir Pamukkale… Çekiciliği ise Roma dönemine kadar uzanır. Pamukkale Travertenleri‘nin hemen yanında tüm görkemiyle ayakta duran Pamukkale Hierapolis Antik Kenti’nin kalıntılarının büyük bölümü de bu dönemden. Eşi bulunmaz güzellikteki travertenler ile birlikte bu kalıntılar UNESCO Dünya Kültürel ve Doğal Miras Listesi’nde yerini alıyor. Bergama Krallığı, travertenlerin yanına Hierapolis Kenti’ni inşa etmiş. Bu dönemde Hierapolis bir termal sağlık merkezi gibi görev yapmış.

“ Hierapolis, Hristiyanlık açısından da kutsal bir yerleşim. Bu kutsallığın en önemli nedeni İsa’nın 12 havarisinden birisi olan Phillippus’un burada öldürülmüş olması ve mezarının da burada bulunması. 5’inci yüzyılda saray mimarlarınca yapılan, azizin mezarının yer aldığı Martyrium, Hristiyanlığın kutsal yapılarından. İçinde vaftiz teknesi ve piskopos ayin mekânlarının yer aldığı 6’ncı yüzyıl katedrali ile 7’nci yüzyıla tarihlendirilen Direkli Kilise diğer önemli Hristiyan yapıları. Daha küçük pek çok kilise de kentin çeşitli yerlerine dağılmış durumda. Tüm bu yapılar Hierapolis’in Bizans Dönemi’nde önemli bir dinsel merkez olduğunu kanıtlıyor” diyor tarihçiler.

 Antik coğrafyacı Strabon ile Ptolemaios verdikleri bilgilerde, Karia bölgesine sınır olan Laodikeia ve Tripolis kentlerine yakınlığı ile Hierapolisin bir Frigya kenti olduğunu ileri sürerler. Antik kaynaklarda, kentin Helenistik Dönem öncesi adı ile ilgili bir bilgi bulunmamaktadır. Hierapolis olarak adlandırılmadan önce kentte bir yaşamın var olduğunu Ana Tanrıça kültünden dolayı bilinmektedir. Kentin kuruluşu hakkında bilgilerin kısıtlı olmasına karşın; Bergama Krallarından II. Eumenes tarafından MÖ II. YY. başlarında kurulduğu ve Bergamanın efsanevi kurucusu Telephosun karısı Amazonlar kraliçesi Hieradan dolayı, Hierapolis adını aldığı bilinmektedir.

Tarihin sayfalarından süre gelen antik kenti ve doğanın mucizesi termali ile Pamukkale sizi davet ediyor…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ArabicEnglishFrenchGermanTurkish